Ceza Hukuku

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84 bu makalemizde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 84. maddesinde düzenlenmiş olan intihara yönlendirme suçu özel olarak incelenecektir.

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84 Nedir ?

İntihara yönlendirme suçu Türk Ceza Kanunu’nun 84. Maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 84- (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

Bu suçla korunan hukuki menfaat yaşama hakkıdır. 

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84 Maddi Unsurları

A. Fail ve Mağdur

Bu suçun faili herhangi biri olabilir. Mağduru ise 1. fıkra bakımından algılama yeteneği bulunan herhangi biri olabilir. Bununla birlikte, 4. fıkra bakımından mağdurun fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılmış olması durumunda fail dolaylı fail olarak kasten öldürme suçundan cezalandırılır. Mağdurun algılama yeteneğinin gelişmemiş olması onun yaş küçüklüğünden, sağır veya dilsizlikten ya da akıl hastalığından, ortadan kaldırılması ise alkol ya da uyuşturucu madde etkisi altında bulunmaktan kaynaklanabilir. Dolayısıyla mağdurun işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş ve bu yeteneği ortadan kaldırılmamış veya cebir ya da tehdit uygulanmamış olmalıdır.

B. Fiil

Seçimlik hareketli bir suçtur. TCK m. 84/1’de suçu oluşturan hareketler sayılmıştır. Maddede sayılan hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi suçun oluşması bakımından yeterlidir. Bu hareketler intihara azmettirmek, intihara teşvik etmek, intihar kararını kuvvetlendirmek ya da herhangi bir şekilde yardım etmek olarak sayılmıştır. 

İntihara azmettirme, hiç intihar düşüncesi olmayan bir kişinin intihar etme kararını almasını sağlamak şeklinde ifade edilebilir. İntihar kararını kuvvetlendirmek ise zaten intihar etme düşüncesi olan kişinin intihar kararını uygulaması bakımından cesaretlendirilmesi olarak ifade edilebilir. İntihara teşvik etme, durumu itibariyle intihara meyilli bir kişide intihar düşüncesinin uyandırılmasıdır. Bunlar dışında kalan herhangi bir yardım çabası ise intihara herhangi bir şekilde yardım etmek kapsamında değerlendirilir.  

İntihara yönlendirmede fiilin belirli bir ağırlıkta ve ciddi bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekir. Mağdur tarafından ciddiye alınmayan ve herhangi bir intihar girişimine sebep olmayan bir fiilin somut bir tehlike oluşturduğundan bahsedilemeyecektir.

C. Netice

Soyut tehlike suçudur. Suçun tamamlanması bakımından mağdurun intihar etmiş olması ya da ölmüş olması gerekmez. İntiharın gerçekleştirilmiş olması cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak hükmün ikinci fıkrasında düzenlenmiştir.

Yargıtay, 1. Ceza Dairesi’nin 26.12.2017 tarih ve 2016/3738 Esas, 2017/5301 Karar sayılı kararda, “Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk …’ın, mağdura “ya kendini intihar et ya da ben ailene söyleyeceğim” şeklinde mesaj gönderdiği, bu mesaj üzerine, mağdur …’nun ilaç içerek intihara teşebbüs ettiği, bu suretle sanığın intihara yönlendirme suçunun sübuta erdiği gözetilmeksizin bu suç yönünden mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, bozmayı gerektirmiş olup,…” nitelikli halin gözetilmemesi nedeniyle kararı bozmuştur.

İntihara yönlendiren herhangi bir icrai harekette bulunursa artık bu duruma kasten öldürme suçu oluşur. İntihara yönlendirme suçunda kişi yaşamına kendisi son vermekte fakat fail onu azmettirmekte, teşvik etekte, yönlendirmekte, hiç intihar düşüncesi olmayan birine intihar etme kararını aldırmaktadır. Bu kapsamda, failin yönlendirici davranışı ciddi ve belirli bir ağırlıkta ve kişiyi intihara yönlendirmeye elverişli nitelikte olmalıdır.

Mağdura karşı şiddet uygulanması ya da cinsel saldırıda bulunulması gibi sebeplerle intiharın gerçekleşmiş olması intihara yönlendirme teşkil eden başka bir davranış bulunmadıkça TCK m.84/1 kapsamına girmez.

D. Garantörlük

İhmali hareketle intihara yönlendirme suçunun oluşup oluşmayacağı hususu da değerlendirilmelidir. İntihara yönlendirme kapsamında herhangi bir harekette bulunmaksızın bir başkasının intiharına yalnızca engel olmamak bu suçu oluşturmaz meğerki kişi neticeyi önleme hukuki yükümlülüğü(garantör) altında olmasın. Bu halde ihmali hareketle kasten öldürme suçu söz konusu olur. Böyle bir garantörlük ilişkisi mevcut değilse ihmali hareketle suçun işlenmesi mümkün değildir.

TCK m. 84/3

Bu fıkra ile düzenlenmekte olan husus intihara yönelik alenen teşviktir. Birinci fıkrada belirli kişi veya kişiler intihara yönlendirilmekteyken üçüncü fıkrada kamuya yönelik bir yönlendirme söz konusudur. Yani fiil, belirsiz ve çok sayıda kişiyi hedef almakta ve onların iradelerini etkilemeye yöneliktir. Örneğin, basın yoluyla halkı intihara özendirici haber ve yorumlar yapılması.

TCK m. 84/3 soyut tehlike suçudur. Suçun oluşması bakımından kişilerin intihar etmiş ya da intihar girişiminde bulunmuş olmaları şart değildir.

Nitelikli Haller

TCK m.84/2 “İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” gereğince mağdurun ölmesi cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli halidir. İntiharın gerçekleşmiş olması cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Suçun oluşması bakımından intiharın gerçekleşmiş olması objektif cezalandırılabilme şartı değildir. İntiharın gerçekleştirilmesi mağdurun ölmesi değil, intihar eyleminin gerçekleştirilmesi olarak anlaşılmalıdır. 

İntiharın gerçekleşmesi suçun netice bakımından ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olduğu ve neticeye yönelik taksir yeterli görüldüğünden, fail bakımından ayrıca öldürme kastının varlığı aranmaz. 

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84 Manevi Unsurlar

Bu suçun manevi unsurunu kast oluşturur. Failin saiki önemli değildir. Failin, azmettirme, teşvik etme, intihar kararını kuvvetlendirme ya da yardım şeklindeki hareketi kast kapsamında gerçekleştirmesi gerekir. 

Failin, intiharı öngörebilmesine rağmen, bunu göze alarak maddede sayılan seçimlik hareketlerden birini gerçekleştirmesi durumunda ise olası kast söz konusu olup verilecek ceza indirilir.

İntihara yönlendirme suçunun kanunda taksirle işlenebilmesi düzenlenmediğinden, bu suçun taksirle işlenmesi halinde cezalandırılması mümkün değildir. 

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

A. Teşebbüs

Teşebbüs Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde düzenlenmiştir. Kişinin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasıdır. Bir suç işleme kararı vardır. Fail, suç işleme kararı kapsamında icrai hareketlere başlamış ve fakat elinde olmayan sebeplerle tamamlayamamıştır.

İntihara yönlendirme suçunun oluşması için fıkrada sayılan seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi ve mağdurun intihara yönelik davranışta bulunması yeterlidir. Zira tipik hareketin ancak gerçekleştirilmesi halinde suç tamamlanmış olacağından bu suçta teşebbüs mümkün değildir. Zira intihara yönlendirildiği halde mağdur etkilenmemiş ve intihara yönelik bir davranışta bulunulmamışsa suç oluşmaz.

Ancak, 4. Fıkra bakımından teşebbüs mümkündür. Failin intihara yönlendirici cebir ve tehdit davranışına rağmen mağdur intihar etmemişse kasten öldürmeye teşebbüs söz konusu olur.

B. İçtima

Bu suç bakımından içtima hükümleri uygulanabilmektedir. Fakat, intihara yönlendirme suçunun aynı kişiye farklı zamanlarda aynı suç işleme kararı kapsamında icrasından bahsedilemez. Burada fail, aynı amaç doğrultusunda eylemini tekrarlamaktadır. Dolayısıyla tek bir hareketin varlığı söz konusudur.

İçtima kelime anlamı olarak toplanma anlamına gelmektedir. Ceza hukukundaki karşılığı ise birden fazla suç işleyen failin çeşitli sebeplerden dolayı tek ceza alması durumudur. Bu suçta zincirleme suç hali mümkündür. Zincirleme suç kanunda “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır denilerek açıklanmıştır. 

Failin bir fiil ile birden fazla kişiye aynı suçu işlemesi halinde aynı neviden fikri içtima oluşacaktır.

Kanunun 43. Maddesinin 2. fıkrasında Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra hükmü uygulanır denilerek aynı neviden fikri içtima açıklanmıştır

Kanunun 44. Maddesinde düzenlenen fikri içtima İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” denilerek açıklanmıştır. Farklı neviden fikri içtima olarak da bilinen fikri içtima konusunda somut olayın özellikleri değerlendirilerek karar verilecektir.

Failin tek hareketle birden fazla kişiye karşı bu suçu işlemesi durumunda ise zincirleme suç hükümleri uygulanır.

4. fıkrada ise, kasten öldürme suçuna yapılan atıftan dolayı zincirleme suç hükümleri uygulanmaz (TCK m.43/3). Bu durumda gerçek içtima uygulanır.

C. İştirak

Suça iştirak, 5237 sayılı TCK’nın 37’nci maddesinde “Faillik”, 38’inci maddesinde “Azmettirme”, 39’uncu maddesinde “Yardım etme” ve 40’ıncı maddesinde “Bağlılık kuralı” başlığı altında düzenlenmiştir.

İştirak, suç konusu fiilin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ve her birinin ayrı ayrı fail olarak sorumlu olmasıdır. İştirak, bir suç işleme amacı doğrultusunda suça katılma iradesi gerektirir. 

Suçun seçimlik hareketleri bakımından iştirake ilişkin yardım ya da azmettirme söz konusu olabilir. Fakat, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmeli, hareketin tipikliğin gerçekleşmesine yol açması halinde kişi fail konumunda olacaktır.

Suça iştirak, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesini ifade eder (TCK m.37). İştirak konusunda özellik arz eden bir durum bulunmamaktadır. Türk Ceza Kanunundaki özel hükümlere gidilecektir.

Muhakeme

İntihara yönlendirme suçu şikâyete tabi değildir. Re’sen kovuşturulur. 

Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacağından görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Uzlaştırma

Uzlaştırma, ceza hukukunda suçun mağduru ve failinin tarafsız bir uzlaştırmacı gözetiminde iletişim kurmasıdır. Tarafların sürecin sonunda bir anlaşmaya varmaları uzlaşma olarak ifade edilirken, uzlaştırma sürecin bütününe verilen isimdir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi suçlar uzlaştırma kapsamındadır. (CMK md.253/1-a). Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olmayıp uzlaşma kapsamında olan katalog suçlar da bulunmaktadır. İntihara yönlendirme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

İntihara Yönlendirme Suçu TCK 84 DAVA VE CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Dava zamanaşımı Türk Ceza Kanunu’nun 66. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre maddede sayılan sürelerin geçmesi kamu davasının düşmesine yol açmaktadır. Ceza zamanaşımı ise 68. maddede düzenlenmiş olup maddede sayılan sürelerin geçmesi sanık hakkında verilen cezanın düşmesine ve infaz edilememesine yol açmaktadır.

İntihara yönlendirme suçu bakımından, suçun basit halinde (TCK m.84/1) suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi 10 yıldır. Suçun nitelikli halinde dava zamanaşımı süresi 15 yıl, ceza zamanaşımı süresi 20 yıldır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir